Bilişsel psikoterapi kısa psikoterapilerin deneysel olarak onaylanmış ve depresyon, yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluğu, sosyal fobi, obsesif-kompulsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, bulimia nevrosa ve madde kötüye kullanımını da içeren bir çok psikiyatrik bozukluğun 350’den fazla sonlanım çalışmasında etkin olduğu gösterilmiş ir formudur. Bu günlerde aynı zamanda kişilik bozuklukları içinde denenmektedir. Birçok çalışma bipolar bozukluk ve şizofreni gibi ciddi ruhsal rahatsızlıklarda da ilaç tedavisine ek tedavi olarak etkinliğini belgelemiştir. Bilişsel terapi, ergenler ve çocuklar, çiftler, aileler içinde genişletilmiş ve üzerinde çalışılmıştır( A.T. Beck ve Weishaar 2000). Aynı zamanda kronik yorgunluk sendromu, hipertansiyon, fibromiyalji, miyokard enfarktüsü sonrası depresyon, kardiyak olmayan göğüs ağrısı, kanser, diyabet, miğren ve diğer kronik ağrı durumları gibi tıbbi rahatsızlıkların tedavisinde de uygulanmış ve etkin bulunmuştur(white ve Freeman 2000)

     Aron T. Beck,M.D., bilişsel terapiyi 1960’ların ortalarında geliştirdi. İlişsel terapinin unipolar depresyonda ki sonuçlarına ilişkin ilk çalışma 1977 yılında yayımlandı. O zamandan beri bilişsel terapi çok büyük bir ilgi görmüş ve gelişmiştir. 2001’den beri ABD’de psikiyatri asistanlarında bilişsel terapide yeterlilik göstermeleri istenmektedir. Dünya genelinde bir çok bilişsel terapi eğitim merkezi kurulmuş ve Bilişsel Terapi Akademisi oluşturulmuştur.

     Bilişsel terapi dikkatli şekilde detaylandırılmış ve deneysel desteği olan bir psikopatoloji kuramından temel alan uygulanabilir, kapsamlı bir psikoyerapi yöntemidir. En yüzeysel şekilde, bilişsel model insanların olaylar hakkındaki algılarının ve otomatik düşüncelerinin duygusal ve davranışsal (ve sıklıkla fizyolojik) tepkilerini etkilediğini belirler. Bireyler sıkıntılı oldukları zaman bir çok algıları bir dereceye kadar hatalı ve işlevsizdir. Bireyler otomatik olarak ortaya çıkan düşüncelerini tanımlamayı ve değiştirmeyi öğrenerek düşünce şekillerini düzeltebilirler öylece düşünceleri gerçeğe daha uygun hale gelebilir.